YARGIYA YAPILAN HER MÜDAHALE, BUMERANG ETKİSİ YARATIR!

YARGIYA YAPILAN HER MÜDAHALE, BUMERANG ETKİSİ YARATIR!

YARGIYA YAPILAN HER MÜDAHALE, BUMERANG ETKİSİ YARATIR!

Hukuk Devleti, Hukukun Üstünlüğü, Adil Yargılanma Hakkı, Masumiyet Karinesi, Hakim Savcı Teminatı, Savunma Hakkı, Doğal Hakim ilkesi, Anayasal Devlet, Düşünce ve İfade Özgürlüğü ...
Bunlar boş laflar değildir.
Yokluklarının etkisini iliklerimize kadar hissettiğimiz, çıplak gerçeklerdir.
Dünün mazlumu olduğu iddiasında bulunup, gücü ve iktidarı ele geçirince en büyük hukuksuzlukları yapanlar, bunları tabii ki anlayamazlar.
Hukukun yerlerde süründüğü; İnsanların adalet, eşitlik ve vicdan diye seslerini çıkar-a-madan attığı çığlıkların arş-ı alaya uzandığı; her gün yargıya müdahale edildiği; güce, menfaate, iktidara ve koltuğa tapıldığı; insanların gelecekten umutlarını kesip sessizce intihar etmeye başladığı ; vicdanların karardığı; siyasetin yargıya hükmettiği; liyakatsiz ve ehliyetsiz insanların bütün makamları kapıp doldurduğu; ikiyüzlülük, azgınlık, sapkınlık, keyfilik, yolsuzluk ve iftiraların hüküm sürdüğü; belirsizlik, tezat ve çelişkilerle dolu; bir yanda şatafat, diğer yanda sefaletin olduğu ve dahi tuzun bile koktuğu bir yerde, soluk dahi alamazsınız.
Gün gelir, malınız, mülkünüz, gücünüz ve makamlarınız dahi sizi kurtarmaz.
Adalet, yargı, hukuk, savunma ve vicdan diye bağırırsınız, sesinizi duyan dahi olmaz.
Demedi demeyin.
AYARINI BOZDUĞUNUZ KANTAR, GÜN GELİR SİZİ DE TARTAR.
Nerden mi biliyorum. ?
Çünkü tarih, hamaset ve safsata değildir.
Ders ve ibret almak içindir.
Geçmişe bakıp, bugünleri anlamak ve geleceğe yön vermek içindir.